olan akşam
her bacadan bir duman tüter
tatlı pişer tuzlu pişer
aklıma eminem düşer
tütmeyen bacalara baktıkca
- kaldırıp başını bir baksan
anlarsın sen de
dinlesen biraz -
unutulmuşluk yüklü bir kervan
çökmüş yüreğimde
bilemezsin
boşuna cümle itiraz
koy beyaz çingeneyi pikaba
koy be adamım
hasretle bıkkınlıkla yıkkınlıkla bağırsın
göç göç göç – ben göçtüm o sevdadan
yalan olmasına yalan da
inanmak istiyor canım –keşke
böyle güzel olsa her yalan
bilemezsin
ben göçtüm o sevdadan
olan akşam
ağır ağır serilmede gecenin örtüsü
ufukta bulutlar renk renk
kavalına dönmede eminem türküsü
ağılına koyunlar –kepeneği altına çoban
batmaya hazırlanmada yorgun güneş
bir burukça akşam üstü rüzgarıyla –adım adım
külleri savrulan bu ateş –bu eski sevda
bir eski hasretlik işte- sana hiç anlatamadım
bilemezsin
kavalına dönmede eminem türküsü
olan akşam
bu akşam üstü rüzgarı şimdi diner –bekle
ve birazdan sokak fenerleri –binlercesi
sanki birden bire gökten yere – iner ve
devralırlar kentleri alaca karanlıktan
sıradan bir ordunun isimsiz neferleri
zaferlerini kutlarlar sessizce –penceremde
binlerce kedi gözü yanar söner
bakışları pençe pençe
--yüreğimde şeytan gülümser—bu
senin yokluğundur alaya alınan
bu bitmeyen hasretlik cümbüşü
bu kemiğime işleyen bıçak
bu karışık kabusu
–bu garib düşü-
sen anlamazsan kim anlayacak
* * *